Umudun Beklendiği Anlar!
ÖMER AŞICI
Pandemi hayatımızın güncel ve aktüel bir gerçeği, ve sağlığımızı tedirgin eden bir vaka olarak ne yazık ki hala sürüyor…

Bununla birlikte pandemi, insanlara sağlığı önemsemenin, mutlak kurallara uymanın, yeterli tedbir almanın, böylece tecrübe edinmenin ve bu ortamda dahi işini ve mesleğini yapabilmenin mümkün olabileceğini hatırlatmış ve belletmiş oldu!..

Bu ve benzeri ortamlarda umutsuzluğa kapılanlar asla kazanamaz ve vazgeçmeyenler sonunda mutlaka kazanırlar! Ama pandemi ile savaşırken vücudun ve ruhun aurası (insan vücudunu çevreleyen elektromanyetik alan) olan önemli bir gücü de yedeklemek gerekir!
Bunun adı umut’tur!..

++++

Dönemindeki bir sultan iki kişiyi ölüme mahkum etmişti...
Huzura çıkarılan mahkumlardan biri sultana; eğer kendi hayatını bağışlarsa; buna karşılık bir yıl içinde sultanın canından çok sevdiği atına uçmayı öğretebileceğini söyledi!..

Bir an, kendini “dünyadaki uçan bir ata binen tek insan” olarak hayal eden mağrur sultan bu öneriyi tereddütsüz ve hemen kabul etti!
İkinci mahkum ise inanmayan gözlerle arkadaşına baktı:
“Atların uçamadığını biliyorsun! Nasıl olup da böyle çılgınca bir fikirle çıkabildin ki ortaya? Sen yalnızca kaçınılmaz sonunu geciktiriyorsun; o kadar!”
“Pek değil” dedi, birinci mahkum…
”Aslında kendime dört özgürlük şansı veriyorum:
Birincisi, sultan bu yıl ölebilir!
İkincisi, ben ölebilirim!
At ölebilir!
Ve dördüncüsü; belki ata uçmayı öğretebilirim!”
İşte bu yüzden…
Umut kesilmez; umut beklenir!..