Avuçlarınızda Ne var?
Ömer AŞICI
Hayat hep hareket, girişim ve cesaretle birlikte anılır ve anlam kazanır...
Hayat duranı sevmez! Aksi olanı öteler, çizer, yalnız bırakır!
Ve hayat sadece koşturanlar, kendine, işine ve topluma yararlı iş yapanlara kollarını açar! İyi insan, iyi yurttaş ve iyi liderler; girişim, hareket ve cesaretleriyle bu temel ilkelerle bezenmiş kimselerdir...
Muhtemelen siz de uzun, ya da kısa bir yolda koşturmaya, hayatı çevirmeye ve onunla baş etmeye gayret ediyor, hayata tutunan herkes gibi çaba gösteriyor olmalısınız…
Sonuçta ne koşulda olduğunuz, iş ve uğraşlarınız ile birlikte hayata nasıl baktığınız tamamen size özel... Ama unutmayın ki, çabanızın tüm toplamı, eksileri ve doğruları ile sizin hayatınıza ait!
O nedenle genel bir açıdan bakarak, hayata dair üç önemli eğilimi size bir kez daha hatırlatmak istiyorum:
+++
Bir köyde kuraklık aylardır sürüyordu ve yağmur bekleyenlerden yalnızca biri sürekli şemsiye taşıyordu…
Bu inançtır!
Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler.
Çünkü babaları onu tutacaktır…
Bu güvendir!
İnsanların yataklarına girerken, yarın uyanıp yaşamaya devam edeceklerine dair bir garantileri yoktur.
Ama yine de insanlar ertesi güne dair planlar, projeler yapar…
Bu ümittir!
Çünkü inanç, güven ve ümit; hayatın DNA taşları ve hayata karşı verilen mücadeledeki en önemli satranç hamleleridir.
Düşünceleriniz neyse, günlük hayatınız da odur!
İnanç… Güven… Ümit…
Hayatınızı her gün bunlarla harmanlayabilir, bunlarla bir bütün ve güçlü olabilirsiniz!
En azından ruhunuzda inancın gücü, yüreğinizde ümidin ışığı ve kendinize olan güvenin eşliğinde, muhteşem bir günün sahibi olursunuz. İşte o an:
Sizin gününüz olur!.. Sizin eseriniz olur!.. Size özel olur!..
Yarın mı?
Yarın başka bir gündür!
Bugünse; bakın hala avuçlarınızdadır!..
Hayat hep hareket, girişim ve cesaretle birlikte anılır ve anlam kazanır...
Hayat duranı sevmez! Aksi olanı öteler, çizer, yalnız bırakır!
Ve hayat sadece koşturanlar, kendine, işine ve topluma yararlı iş yapanlara kollarını açar! İyi insan, iyi yurttaş ve iyi liderler; girişim, hareket ve cesaretleriyle bu temel ilkelerle bezenmiş kimselerdir...
Muhtemelen siz de uzun, ya da kısa bir yolda koşturmaya, hayatı çevirmeye ve onunla baş etmeye gayret ediyor, hayata tutunan herkes gibi çaba gösteriyor olmalısınız…
Sonuçta ne koşulda olduğunuz, iş ve uğraşlarınız ile birlikte hayata nasıl baktığınız tamamen size özel... Ama unutmayın ki, çabanızın tüm toplamı, eksileri ve doğruları ile sizin hayatınıza ait!
O nedenle genel bir açıdan bakarak, hayata dair üç önemli eğilimi size bir kez daha hatırlatmak istiyorum:
+++
Bir köyde kuraklık aylardır sürüyordu ve yağmur bekleyenlerden yalnızca biri sürekli şemsiye taşıyordu…
Bu inançtır!
Babalar bebeklerini havaya hoplatır, çocuklar gülmekten bayılır. Yere düşeceklerini akıllarına bile getirmezler.
Çünkü babaları onu tutacaktır…
Bu güvendir!
İnsanların yataklarına girerken, yarın uyanıp yaşamaya devam edeceklerine dair bir garantileri yoktur.
Ama yine de insanlar ertesi güne dair planlar, projeler yapar…
Bu ümittir!
Çünkü inanç, güven ve ümit; hayatın DNA taşları ve hayata karşı verilen mücadeledeki en önemli satranç hamleleridir.
Düşünceleriniz neyse, günlük hayatınız da odur!
İnanç… Güven… Ümit…
Hayatınızı her gün bunlarla harmanlayabilir, bunlarla bir bütün ve güçlü olabilirsiniz!
En azından ruhunuzda inancın gücü, yüreğinizde ümidin ışığı ve kendinize olan güvenin eşliğinde, muhteşem bir günün sahibi olursunuz. İşte o an:
Sizin gününüz olur!.. Sizin eseriniz olur!.. Size özel olur!..
Yarın mı?
Yarın başka bir gündür!
Bugünse; bakın hala avuçlarınızdadır!..
